1 Temmuz 2016 Cuma

mehmet uras'ın 1. doğum günü

Nazcığıma dışarıda bir mekanda büyük bir doğum günü yapınca Mehmet Uras'a yapmak da şart oldu:) Annesi bu işlere bayıldığından hazırlıklar aylar önceden başladı. ArkadaşalArım ve kuzenlerim tabi yine çok yardım ettiler bana. Oğlum ramazan ayında doğduğundan ilk doğum günü de ramazana denk geldi. Bizde eşimiz dostumuzla bir iftar yaptık müdavimi olduğumuz mekan olan Laladere'de. Öncesinde de fotoğrafçı ile bugünün anısına fotoğraf çekmek için anlaşmıştık. Fakat saray da feci bir yağmur vardı. Şansımıza Laladere'de yoktu fakat organize olup gitmekte kararsız kalınca dilediğimiz kadar fotoğraf çekinemesek de anı olacak fotoğraflarımız mevcut:))































































































































Bodrum 2016

Yine aynı şeyi yapmışım uzunca bir süredir yazmamışım ama eski yazdıklarımı okuyunca da ah kafam , aptal kafam dedim ve derhal kolları sıvadım.

En yakın tarihli önemli olayımız aslında urasın doğum günü ama telefonum da o kadar az fotoğraf var ki onun için bu konuyu şimdilik atladım. Senem ablamız o gün bizi fotoğraf çekti ama maalaesef kendisini ziyarete gidemediğimden ne var ne yok onu bile bilmiyorum.

İkinci yakın tarihli önemli konumuz tatilimiz. Bu sene de geleneği bozmadık yine Torba-Voyage da idik. Yine rezervasyonumuzu kıştan yaptık. Aslında planımız Fethiyeyi görmekti ama o mu bu mu derken bir karar veremeyip Torba iyidir deyip yine oraya rezervasyon yaptık. En yakın arkadaşlarımdan Birgüller de iki aile aynı tarihlerde aynı otele rezervasyon yaptırmışlardı. Çok görüşemsek de aynı otelin için de bu benim için çok hoş bir durumdu. Saray da  ki gibi kahve içmece yaptık beraber. 2 defa akşam yemeği yiyebildik. Denize girmeye çalıştık:) geceleri beraber sohbet etmeye çalıştık. Çalıştık diyorum çünkü bende 2 onda iki, diğer ailde 1 bebe olmak üzere 5 çocuklu idik ve bu durum zorunluluklarımızı çokça değiştirdi.

Yolun başından tatilimizi anlatmak isterim  her zaman ki gibi gece yolculuğu ile başladık. Ben yine son dakika yetişebildim. Şöyle ki Onur eşyaları arabaya indirirken ben duştaydım. Duştan çıktım arabaya bindim ve yolculuk başladı. Eşya toparlamak çok zorlu bir süreç benim için. Zira Naz'ın kendine ait bir valizi var aklına gelen saçma sapan şeyleri içine doldurup gitmek istiyor. Afyon tatilimizde eşinde koyduklarını çıkarmışım diye hala söyleniyor. O zaman babamlar da bizimle idiler ve valizin birini onların arabaya koyduk. 2 bebek arabası, bezler, kolluklar vs bizim için gerekli ama yer tutan şeyler dolayısıyla arabaya sığamama endişesi beni kemirdi durdu. Sığdık ve güzel bir tatil yaptık.

Gece boyu yol gittik bizimkiler araba koltuklarında uyuya uyuya geldiler gece boyu hiç uyanmadılar. Hatta Naz'ı tuvalete götürmek üzere Tekirdağ da arabadan indirdim ama hatırlamıyor. Yarım saat kadar bir yerde çektik uyuduk. Sabah izmir de bir mekanda kahvaltımızı ettik ve canım arkadaşım Deniz'in evine vardık. Onur 3-4 saat uyud. Serin evde klima karşısında vakit geçirdik. Bebelerimiz oynadılar. Akşam üzeri Uras'ı babasına bırakıp Didemciğimle buluşmaya Forum Bornavaya gittik Naz ve Ege'yi de alıp ama ne kadar oturabildik, ne anladın diye sorarsanız hiççç. İzmir akşam üzeri olmasına rağmen feci sıcaktı.40 derece civarı.


O gece Denizlerde kaldık ve Uras hayatımın en korkunç gecelerinden birini yaşattı.Uyandı ve gözleri kapalı ağlamaya başladı. Onur Deniz'in eşiyle beraber dışardaydı. Sanırım Onur'un gelmesi için ağladı o da evde olmayınca susmak bilmedi. Bi ara onunla bende ağladım.


Telefonumda ki yegane İzmir fotoğrafları.

Sabah hep birlikte kahvaltı edip yola çıktık. Sorunsuz otele 10 dakika gibi kısa bir sürede giriş yaptık. 2. kat odamız denize en yakın odaydı. Havuz ve deniz manzarasıyla gözümüz gönlümüz doydu.



Genellikle havuzda yüzdük. Özellikle Naz havuzun bahçesinin olduğu kapıdan girer girmez suya atlıyordu.Uras suyu pek sevmiyor. Sonuna doğru bizim kucağımızda girdi. 
 Gündüzleri çoğu uyku zamanını Uras odada uyurken babası onu bekledi. O da bolca gündüz uykusu uyudu bu arada . her ne kadar çocukların peşinde ne çok kendinin koştuğunu söylese de.:)  Bir gün telsizimiz yanımızdaydı onunla Uras'ı bırakıp havuzu kullandık. Otelden zaten çok memnunuz tatilimiz de sorunsuz bitti. Bir daha 850 km yolu 5 gün için sanırım gitmem Onur sıkılıyorum dese de bence 5 gün az.

Birkaç Bodrum fotoğrafıyla bu yazımı bitiriyorum Hoşçakalın
















3 Aralık 2015 Perşembe

Nazın çişle imtihanı bölüm 2

Benim tatlı kızım, bal böceğim nazcığımın tuvalet eğitimi bence tam bir fiyasko oldu. Çok kolay olacağını sanmıştım oysa ki. Gündüz Uras 6.5 aylıkken yerleşen tuvalet eğitimimiz gece yeni yerleşti. Onda bile ufak tefek kaçaklar oluyor hala. Tam olarak gece bezini ne Zaman bıraktık hatırlamamakla birlikte anılarımı şöyle bir yoklayınca tatilde gittiğimiz de gece otelin yataklarını ıslatmayalım diye alezler eşliğinde gittiğimizi hatırlıyorum. Gece uykusundan kaldırıp tuvalete oturtmamıza   Rağmen çok uzun süre yatağı çişliydi Naz'ın. Yanı şuan Uras 18 aylık olduğuna göre en az 7-8 ay sürdü bu durum. Şuan sabahları kuru uyanıyor. Hatta gündüz uyuduğu Zaman'larda bile çoğunlukla kuru. Ama olan o kaçaklar da gündüz uykularında buluyor bizi. Gece biz yatmadan bir defa tuvalete oturtup öyle yatıyoruz. Diyeceklerim böyledir. Zor, sulu bir dönem çok şükür Hayatımızdan bitti gitti. Darısı kardeş kıskançlığında zarar vermeyi bitirmemize diyorum.

Bu post fotoğrafsız kalmasın diye alakasız  bir fotoğrafla postu sonlandırıyorum. Bu ara da dip not geçmeden edemeyeceğim bu postları telefon uygulamasından yazıyorum. Urası uyutmak için oldukça uzun suren emzirme durumundayım onu emzirirken bakalım kaç post daha çıkacak





Naz baleye başladı

Küçük bir yerde yaşıyoruz imkanlarımız kısıtlı ama yine de çoçuklarımız için bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Naz bale yapmayı çok istiyordu yazın ben bale kurşuna gideceğim biliyor musunuz dedi durdu. Kasım başından beri gidiyor. Yanlız  ben biraz rahatsızım çünkü saati çok erken. Nazı erkenden kaldırıp kahvaltısını besleyip evden çıkarmak tam bir işkence. Kalkar kalkmaz yemek yemeyi seven bir çocuk değil. Dolaylısıyla erken kalmış olsa da hazırlanıp evden çıkmak tam bir işkence. Hatta benim hadi nazlarım dan öyle sıkılıyor ki gitmeyeceğim diyor baZen. Sanırım biraz da zor gelmeye başladı biraz isteksiz görüyorum kurs çıkışları onu. Elbisesini falan seviyor ama öyle çok da düşkün değil diğer kızlar üstlerinden çıkarmıyorlarmış ama bizim ki sadece kursa gidiyorken giyiyor. Hatta bu haftadan sonra onu bile giymelerini istemiyor öğretmenleri. Hareketlerini kısıtlıyor çünkü. Kimisi eteğine bakmaktan öğretmenini dinlemiyor falan☺️ şimdilik yazacakalrım böyle bir kaç güzel fotoğrafla yazıyı Sonlandırıyorum. Sevgiler  💕